FİDANDAL,"BELEDİYELERİN YETKİLERİ YİNE TIRPANLANDI!"

19/08/2021 16:59

28 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren TURİZMİ TEŞVİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ile Belediyelerin, özellikle imar yetkileri büyük ölçüde ellerinden alındı.

Konuyla ilgili KUŞA HABER'e konuşan Yerel Yönetimler uzmanı ve eski Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Zeki Fidandal şunları kaydetti:

"Kanunu incelediğimizde kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinin tamamında Belediyelere ait olan;

- İmar Planlarını yapma ve uygulama,

- Denetleme,

- Para cezası kesme vb gibi yetkilerin tamamı Kültür ve Turizm Bakanlığına geçtiğini görürüz..

Aslında kanunun başlığında 'Turizm Teşvik' ibaresi yer alınca sanıyorsunuz ki yeni teşvikler ve destekler söz konusu..

Ancak söz konusu kanunun maddeleri incelendiğinde yeni teşviklerin filan verilmediğini aksine Belediyelere ait olan yetkilerin Bakanlık bünyesinde toplandığını, yine belediyeler eliyle alınan bazı harç ve denetim ücretlerinin bakanlık tarafından tahsil edileceğini anlıyoruz.

Bu kanuna göre;

Ülkemiz genelinde toplam sayısı 8633 ü bulan Belediye Belgeli tüm otel ve işletmeler 1 yıl içinde TURİZM BELGESİ almak zorundalar..

Deniz turizmi ve su sporları yapan işletmeler ile müstakil plaj işletmeleri konumunda olan tüm plajlar ve beach clup lar da 31 Ağustosa kadar Bakanlık il Müdürlüklerine başvurmak ve Turizm belgesi almak zorundadırlar.

Başvuruda bulunmayan ve belge almayan tüm işletmelerin faaliyetlerine de son verilecektir..

Kültür ve Turizm Bakanlığının bu tür düzenlemeleri yapmasını bir ölçüde anlayışla karşılamamız mümkün..

Uluslararası kültür ve turizm normları çerçevesinde hizmet kalitesinin artması, işletmelerin daha temiz ve daha çevreci hale gelmelerinin sağlanması vb gibi pek çok olumlu yönde etkilerinin olacağı açıktır.

Ancak benim burada dikkat çekmek istediğim konu, Yerel yönetimlere verilen yetkilerin daha da arttırılması gündemde iken tam aksi bir uygulamayla yetkilerinin tırpanlanmasıdır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın elindeki bazı yetkilerin özel sektöre devredilmesi konusu bakanlık yetkilileri tarafından, bundan önceki dönemlerde sıklıkla dile getirirken, bu yasayla Yerel yönetimlerin yetkisi de elinden alınarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı süper bir güce dönüşmüş oluyor..

Örneğin kanunun 5. Maddesini incelediğimizde özellikle imar planı yapma ve uygulama yetkisi şu şekilde ifade edilmiş..

“Bakanlık; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapmaya, yaptırmaya, re’sen onaylamaya ve tadil etmeye yetkilidir.   Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde yer alan korunan alanlarda her ölçekteki plan teklifleri sadece Bakanlığa sunulur. İlgili kurul, kurum ve kuruluş görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça incelenerek uygun görülen planlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilir. Bu planlar, Bakanlık ile mutabakat sağlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ilgili tabiat varlıklarını koruma bölge komisyon kararı da dahil en geç altı ay içinde sonuçlandırılır. Bu alanlarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan hazırlanması veya hazırlattırılması durumunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak onamaya esas olmak üzere Bakanlığın uygun görüşü alınır.

Görüldüğü üzere sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı değil işin içine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da girmiştir..

Yani Belediyelere çifte kavrulmuş bir tırpanlama sunmuşlardır.

Yine kanunun 11. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir. 

MADDE 11 – 2634 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Denetim yetkisi:

MADDE 30 – Belge talebinde bulunan işletmelerin belgelendirilmesine esas denetimleri, belgeli yatırım ve işletmelerin niteliklerine ilişkin denetimleri ve işletmeleri sınıflandırma yetkisi Bakanlığa aittir.

Bakanlık gerek görmesi durumunda, denetim yetkisini sınırlarını belirlemek kaydıyla valilik vasıtasıyla da kullanabilir.

Görüldüğü üzere burada denetim yetkisi de Bakanlığa devredilmiştir.

Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 28 Temmuzdan beri yetkileri tırpanlanan Belediyelerden hiçbir şekilde her hangi bir itiraz, eleştiri ya da yorum gelmemiştir. Belediyelerin hak ve hukuklarını korumakla ve üyelerini desteklemekle görevli olan başta Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) olmak üzere bölgesel bazda kurulmuş olan diğer Belediye Birliklerinden de ses yok..

"BELEDİYELERİN HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜKLERİ SANIRIM İŞİN VAHAMETİNDE DEĞİL"

Bu durumu şöyle açıklamak mümkün mü? diye düşünüyorum.

Ya yasa değişikliğinden haberleri yok, ya da yetkilerinin budanmasından memnunlar diyen Fidandal,

"Belediyelerin Hukuk işleri müdürlükleri de sanırım işin vahametinde değiller..

İktidar, bu tür torba yasa değişiklikleriyle Yerel Yönetimlerin yetkilerini, parça parça kısarken, her defasında ‘Yetkilerimiz az! Daha çok yetki istiyoruz!’ diye feryat eden Belediye Başkanlarımızdan çıt çıkmıyor..

Yerel Yönetimlerimizin güçlü olması, Yerel dinamikleri harekete geçirir ve demokrasi açısından çok daha sağlam temeller atılır" diye konuştu.

 

 

 

 

Şerif AKARÇEŞME - serifakarcesme@hotmail.com